Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz

Aybala MELEK/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, orman yangınlarına ilişkin, "Artan tehditler karşısında, yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından basın açıklaması gerçekleştirdi. Erdoğan, sözlerine, geçen hafta Eskişehir'de yangına müdahale sırasında şehit olan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsüne; Hatay İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı'nda aşırı sıvı kaybına bağlı olarak şehit olan 2 Mehmetçiğe rahmet dileyerek başladı. Erdoğan, "Her iki elim olayla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Milletçe hepimizi yasa boğan bu iki hadisenin nedenleri en kısa zamanda ayrıntılarıyla netleşecek, akabinde ihmali olan varsa gereken yapılacaktır. Devletimiz tüm imkanlarıyla şehit ailelerinin yanındadır. Benzer acıları bir daha yaşamamak temennisiyle, milletimizin tekrar başı sağ olsun, diyorum" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'Yİ AYDINLIK YARINLARA KAVUŞTURMA MÜCADELİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ'

Erdoğan, ülke olarak, sağlıktan eğitime, adaletten emniyete, tarımdan sanayiye, turizmden savunmaya uzanan geniş bir yelpazede çok yönlü bir atılım içinde olduklarını belirterek, "Türkiye'yi bir baştan diğer başa saran otoyollar, havalimanları, hastaneler, okullar, üniversiteler, konut projeleri, fabrikalar ve daha nicesi, kalkınma yolculuğumuzun kilometre taşları olarak vatan topraklarını süslüyor. Türkiye; savunma, güvenlik, dış politika başta olmak üzere birçok alanda son asrın en parlak dönemini yaşıyor. Devletimizin tüm birimleri, tam bir uyum içinde millete karşı görevlerini layıkıyla yerine getiriyor. Biz de hükümet olarak gündemimize en üst seviyede hakimiz. Önümüze çıkan engellere ve kurulan tuzaklara takılmadan hedeflerimize doğru adım adım yürüyoruz. Felaket tellalları ne derse desin; ülkemizin yolu da, bahtı da açıktır. Büyük ve güçlü Türkiye idealimize, bölgemizdeki tüm krizlere, çatışmalara rağmen daha önce hiç olmadığı kadar yakınız. Zorluklarla beraber kolaylıkların da bizleri beklediğinin gayet bilincindeyiz. Milletimizin duası ve desteğiyle yılmadan, yıkılmadan, Türkiye'yi aydınlık yarınlara kavuşturma mücadelemizi, azimle sürdürüyoruz" diye konuştu.

'ÖNEMLİ KARARLAR ALDIK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü toplantıda, kritik meseleleri ele aldıklarını belirterek, "Dış politikadaki gelişmeleri enine boyuna istişare etme fırsatı bulduk. Yaz mevsiminin gelişiyle tüm dünyayla birlikte ülkemizde de artan orman yangınlarını masaya yatırdık. Ekonomide, ülkemizin kredi notunun yükseltilmesi ve Merkez Bankası rezervlerimizin 169 milyar dolara çıkması başta olmak üzere, son günlerde aldığımız olumlu haberlerin değerlendirmesini yaptık. Terörsüz Türkiye sürecimize dair güncel durumu mütalaa ettik. Savunma sanayii alanında, tüm dünyanın gıptayla baktığı atılımlarımız, gündemimizdeki bir başka konuydu. Bütün bu başlıklarda ülkemizi hedeflerine biraz daha yaklaştıracak önemli kararlar aldık" dedi.

'YETER Kİ 'TÜRKİYE PARTİSİ' OLMAYI BAŞARSINLAR'

Erdoğan, "Ana muhalefet partisi genel başkanının kameralar önünde şikayet ettiği ülkesine, kapalı kapılar ardında sahip çıktığını iddia etmesi, şayet doğruysa, muhalefetin yerlileşmesi ve millileşmesi adına elbette kıymetli bir adımdır; biz bundan kesinlikle rahatsız olmayız. Dünyanın hemen hiçbir siyasi partisinde olmayan kendi ülkesini kötüleme alışkanlığından muhalefetin kurtulması, bizi sadece memnun eder. Bunun somut işaretlerini görürsek, hiç merak etmesinler, onları 'teşekkür dilenme' zahmetinde bırakmaz; kendilerini takdir ve tebrik etmekten asla yüksünmeyiz. Yeter ki Türkiye partisi olmayı başarsınlar; yeter ki Ankara merkezli siyaset yapsınlar; yeter ki bu ülkeye ve millete zarar vermekten vazgeçsinler" diye konuştu.

'BU SAVAŞIN ARTIK BİTMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki krizler, çatışmalar, savaşlar ve gerilimler artarak devam ederken, Türkiye'nin barış diplomasisine hız verdiğini dile getirerek, "Rusya-Ukrayna savaşında ilk günden beri dengeli, hakkaniyetli ve barışı savunan bir politika benimsedik. Savaş baronlarının sözcülüğünü yapan muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Tahıl koridoru mutabakatı, esir takasları ve İstanbul, Antalya gibi şehirlerimizde yapılan görüşmeler, barışa olan inancımızın neticeleridir. İstanbul’da 16 Mayıs’ta gerçekleştirilen ilk tur müzakerelerin ardından karşılıklı bin esir takası yapılmıştı. 2 Haziran’daki ikinci turun ardından ise 7 bin 60 kadar Ukraynalı askerin naaşına karşılık, 97 Rus askerin cenazesi teslim edilmiş, 1200 kişiden müteşekkil esir takası tamamlanmıştı. Dışişleri Bakanımızın kolaylaştırıcılığında 23 Temmuz’da yapılan üçüncü tur müzakerelerde ise en az 1200 kişi olmak üzere savaş esirlerinin takası kararlaştırıldı. Bu savaşın artık bitmesi gerektiğine inanıyoruz. Liderler düzeyinde bir görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta vurguluyorum. Türkiye’nin samimi temennisi şudur; Nasıl müzakere masası İstanbul’da kurulduysa, uzak olmayan bir tarihte barış masası da yine Türkiye’de kurulacak, bu kanlı savaş noktalanacaktır" dedi.

'KUMPAS İDDİALARINI İSPAT ETMELİDİR'

Geçen haftalarda Ankara'da Polis Akademisi'nin mezuniyet törenine katıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rüşvet, irtikap ve yağma düzenlerini deşifre ettiği için polisimizin ve yargı mensuplarımızın hedef haline getirilmesine müsamahamız yoktur. Hırsıza değil de hırsızı ve rüşvetçiyi 'suçüstü' yakalayana kızanlar ya 'kumpas' iddialarını ispat etmelidir ya da çıkıp hakkına girdikleri emniyet ve yargı mensuplarından özür dilemelidir" ifadelerini kullandı.

'YOLUN SONUNDA KARDEŞLİK VARDIR'

Erdoğan, 'Terörsüz Türkiye' sürecinin sadece Cumhur İttifakı’nın değil; aynı zamanda hükümetin, devletin ve milletin projesi olduğunu dile getirerek, "Bu hayalin, adım adım gerçeğe dönüşmekte olduğunu görüyoruz. Kimsenin endişesi olmasın; evelallah girdiğimiz bu yol, bizi demokrasisiyle de ekonomisiyle de güçlü bir Türkiye'ye ulaştıracaktır. Yolun sonunda kardeşlik vardır, kalkınma vardır; barış, huzur, dayanışma ve istikbali birlikte inşa etme iradesi vardır. Sorumluluklarımızın ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Bunun için ne umut tacirliği, ne de muhalefet gibi ucuz popülizm yapıyoruz. Devlet ciddiyetine, bulunduğumuz makamın ağırlığına ve itibarına yakışır şekilde bu yolda itinayla ilerliyoruz. Milletimiz de bizim bu çabalarımızı, hasbi ve harbi mücadelemizi yakından görmekte, menzile kazasız-belasız varmamız için dua etmektedir. Süreç ilerledikçe, zihinlerdeki soru işaretleri hızla kaybolmakta, temkin ve ihtiyatın yerini güven ve umut almaktadır. Terörden ve şiddetten beslenenlerin tezviratları, milletimizin engin basiret ve feraseti karşısında tuz-buz olmaktadır. Bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde büyük bir iyimserlik havası hakimdir. Biz de bu umutları boşa çıkarmamak için canla, başla çalışıyoruz. Sürecin şeffaf ve olabilecek en geniş katılımla devam etmesine ehemmiyet veriyoruz. Bu konudaki hüsnü niyetimizi farklı vesilelerle çok net ortaya koyduk" diye konuştu.

'TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ ANA MUHALEFET PARTİSİ İÇİN BULUNMAZ BİR FIRSATTIR'

Meclis’teki tüm siyasi partilerin, Terörsüz Türkiye faaliyetlerine yapıcı katkı vermesini istediklerini açıkça dile getirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Bu irademizin somut bir nişanesi olarak geçen hafta MİT Başkanımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Ziyaretlerin akabinde yapılan açıklamaları dikkatle takip ettik. Türkiye’nin terör prangasından kurtulma mücadelesi, kısır çekişmelere ve farklı ikbal hesaplarına kurban edilmemelidir. Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama bu konuda ayak diremenin, işi yokuşa sürmenin, süreci sulandırmaya çalışmanın mazereti olmaz. Bunu ne millet affeder, ne tarih affeder. Terörsüz Türkiye süreci, özellikle ana muhalefet partisi için 'geçmiş günahlarına kefaret' olabilecek, bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsatın değerlendirilmesi, bir nebze de olsa, yapılan hataların telafisine vesile olacaktır. Ana muhalefetin, sürece daha geniş bir mercekten bakarak, tarihin doğru tarafında konumlanması, milletimizin de beklentisidir. Siyaset kurumu, milletin müşterek menfaatleri söz konusu olduğunda, görüş ayrılıklarını bir süreliğine rafa kaldırıp, ortak zeminde bulaşacak, sorunlara diyalogla çözüm arayacak olgunluğa erişmiştir. Terörsüz Türkiye süreci, bunun için önemli bir referans olacaktır. Meclis Başkanımızın yürüttüğü çalışmaları, verdiği kapsayıcı ve uzlaştırıcı mesajları, bu bakımdan memnuniyetle karşılıyoruz. 86 milyonun tamamını ilgilendiren, sadece bugünümüzü değil, ülkemizin istikbalini de şekillendirecek böyle bir meselede aklıselimin, sağduyunun, milli sorumluluk şuurunun en sonunda galip geleceğine inanıyorum. Bu meseleyi, iktidarı ve muhalefetiyle dayanışma içinde kalıcı biçimde çözmeyi temenni ediyor; bu konudaki iş birliği çağrımızı yineliyoruz" dedi.

'ÜLKEMİZDE SON 5 YILIN EN KURAK GÜNLERİ YAŞANIYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak orman yangınlarındaki artışın küresel bir sorun haline geldiğini dile getirerek, "2002-2012 arasında dünyada yanan orman alanı 44 milyon hektar iken, 2013-2023 arasında bu rakam 94 milyon hektara çıkmıştır. Dünyada son 9 yıl, 1880’den bu yana en sıcak 9 yıl olmuş, geçen yıl son 145 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiştir. Birleşmiş Milletlere göre; orman yangınlarında 2030 yılına kadar yüzde 14, 2050 yılına kadar ise yüzde 50 artış beklenmektedir. Avrupa Orman Yangınları Bilgi Sistemi'ne göre yılbaşından bu yana kıtada toplam 238 bin hektarlık alan yanmıştır. Geçen yıl aynı dönemde yanan orman alanı 133 bin 320 hektardı. Yani geçen yıla göre Avrupa’da yanan alan miktarı yaklaşık iki kat artmıştır. Bu yılın ilk 6 aylık kuraklık haritalarına baktığımızda, ülkemizde son 5 yılın en kurak günleri yaşanıyor. 25 Temmuz’da bazı yerlerde görülen 50 derece ile ülkemizde tarihin en yüksek sıcaklık değeri kaydedildi. Aşırı sıcaklar, düşük nem ve şiddetli rüzgar, maalesef, yangın riskini daha da yükseltiyor. Devlet olarak, bütün planlarımızı bu ürkütücü veriler temelinde yapıyoruz. Artan tehditler karşısında, yeşil vatanımız olan ormanlarımızı korumak için her türlü tedbiri alıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız, sonbahardan itibaren yangına hassas illerimizdeki bütün köylerimizde bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirdi. Ormanların temizliğinden bakımına kadar gerekli bütün hazırlıklar çok büyük özenle yapıldı" dedi.

'YANGINA İLK MÜDAHALE SÜRESİNİ DÜŞÜRDÜK'

Erdoğan, yeni araç ve ekipmanların eklenmesiyle beraber hava ve kara filosunun yangınlara hazır hale getirildiğini ifade ederek, "27 uçak ve 105 helikopter ülke genelinde 65 noktada, 6 bine yakın kara aracımız ise bin 600 noktada konuşlandı. Orman teşkilatımız, 25 bin yangın personeli ve ihtiyaç halinde desteğe gelen 132 bin gönüllüsüyle 1 Mayıs’tan itibaren teyakkuz durumuna geçti. Ormanlarımızı 14 insansız hava aracı ve 776 gözetleme kulemizle 7 gün 24 saat takip ediyor ve yangın meydana geldiğinde sadece 2 dakika içinde tespit ediyoruz. Bu alanda İHA kullanan iki ülkeden biriyiz. Kendi geliştirdiğimiz meteorolojik erken uyarı sistemimizle, riskli bölgeleri önceden görüyor, önlemleri artırıyoruz. Dünyada sadece 5 ülkenin sahip olduğu yangın yönetim uçağımız OTAĞ da bu konuya ne kadar ehemmiyet verdiğimizin bir başka göstergesidir. Sahip olduğumuz bu teknolojiler sayesinde, yangına ilk müdahale süresini 40-45 dakikalardan 10-11 dakikalara kadar düşürdük. Hava ve kara araçlarımızın daha hızlı su alabilmesi için, göreve geldiğimizde hiç olmayan yangın gölet ve havuzlarının sayısı bugün 4 bin 796’ya ulaştı. Yine 2002'de 73 ton olan havadan su atma kapasitemiz, bugün 438 tona yükseldi" diye konuştu.

'1 HAZİRAN'DAN BU YANA 3 BİN 102 YANGIN MEYDANA GELDİ'

Erdoğan, hava ve kara filosuyla, yılbaşından bu yana toplam 4 bin 247 yangınla mücadele edildiğini belirterek, "Bu yangınların 3 bin 102’si 1 Haziran’dan bu yana meydana geldi. Devam eden 2 yangın dışında, çıkan yangınların tamamını kontrol altına aldık. Bu yıl şu ana kadar çıkan yangınların yüzde 96’sı insan kaynaklıydı. Yani sigara izmaritinden söndürülmeyen piknik ateşine, ormana bırakılan camlardan anız yakmaya kadar, çoğu zaman önemsiz görülen ihmallerin bedelini milletçe hep beraber ödedik; halen de ödüyoruz. Elbette, çok az da olsa sabotaj ve kasıtlar da var. 1 Haziran’dan bu yana 149 şüpheli gözaltına alınmış, 38 kişi tutuklanmış, 61 kişi hakkına adli kontrol kararı verilmiştir. Son olarak, Bursa’daki yangını çıkardığı düşünülen, daha önce hakkında FETÖ’den işlem yapılmış bir şahıs yakalanmıştır. Bu vesileyle Bursa-Kestel’deki orman yangınına destek için görev yapan su tankerinin dün kaza yapması sonucu vefat eden 3 gönüllümüze Allah’tan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı.

'86 MİLYONUN GAYRETİNİ BEKLİYORUZ'

Erdoğan, yangınlara hızlı ve etkin müdahalenin neticesinin diğer ülkelerle kıyaslandığında da görüldüğünü kaydederek, "2020-2024 arası orman varlığına göre yanan alan oranına baktığımızda, ülkemiz; binde 17’lik oranla İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’dan çok daha iyi durumdadır. Aynı şekilde Akdeniz kuşağında yer alan ülkelerin tamamından daha fazla hava aracına sahibiz. Ancak, iklim değişikliği şiddetini her geçen yıl artırıyor ve artıracak. Bunun için ilave tedbirler alıyoruz, almayı da sürdüreceğiz. Unutmayalım ki bu bir savaş; bir yeşil vatan müdafaası. Bu sinsi düşmana karşı, şunu herkes bilsin ki, gereken neyse yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Ülkenin başına gelen her felaketten hemen siyasi rant devşirmeye çalışan fırsatçılara rağmen bunu yapacağız. Ellerini ovuşturanlara, dezenformasyon yayanlara, her fırsatta ülkesini kötüleyen bedhahlara rağmen, bu mücadeleyi sürdüreceğiz ama bu savaşı milletimiz olmadan kazanamayız. Bu savaşta, 86 milyonun desteğini ve gayretini bekliyoruz" dedi.

'AFAD, 51 VİLAYETİN TAMAMINDA BU İŞİ PLANLAYACAKTIR'

Erdoğan, AFAD'ın 51 ilde örgütleneceğini açıklayarak, "30 büyükşehrimiz var. İtfaiyecilik, belediye başkanlığından gelmiş bir Cumhurbaşkanı olarak, büyükşehirlerin işidir. Büyükşehirler, itfaiye birimlerini en ideal şekilde kurmak suretiyle bu işi üstlenecektir. 30 büyükşehrin dışında 51 ilimiz var. 51 ilimizde de bundan böyle AFAD'ımızla bu işi örgütleyeceğiz. AFAD, 51 ilde teşkilatlanmasını en güzel şekilde, en güçlü şekilde yapacak ve böylece 81 vilayetimizi örgütlemiş olacağız. Su tankerleriyle, traktörleriyle, elinde hangi imkan varsa AFAD bu 51 vilayetin tamamında en güçlü şekilde inşallah bu işi planlayacaktır. Ve böylece AFAD teşkilatımız şu andaki gücünü, yükümlülüğünü daha da artıracak ve böylece Türkiye genelinde bundan böyle nerede ne tür bir felaket olursa olsun AFAD nasıl her yere koşuyorsa, bundan sonra da aynı şekilde bütün ülke genelinde her yere inşallah yetişecektir" diye konuştu.

'NİFAK TÜCCARLARININ OYUNLARINA ASLA GELMEYECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben tüm ülke halkımıza, vatandaşlarımıza, aynı şekilde ormanlarımızı korumak ve afetten etkilenen kardeşlerimize yardımcı olmak amacıyla sahada ter döken tüm genç kardeşlerimi tebrik ediyorum. Selden kütük kapma yarışında olanları ise milletimizin vicdanına havale ediyorum. Sosyal medyanın karanlık dehlizlerinden millete nefret kusanlar bugüne kadar hedeflerine ulaşamadı. İnşallah hiçbir zaman da ulaşamayacaktır. Bir olacağız, birlik olacağız, iri, diri olacağız. Dilinden ve klavyesinden kin damlayan nifak tüccarlarının oyunlarına asla gelmeyeceğiz. Devam eden yangınlardan da en kısa zamanda iyi haberler alacağımıza inanıyorum" dedi.

FOTOĞRAFLI



Salı 38.7 ° / 23 °
Çarşamba 38.2 ° / 21.9 °
Perşembe 38 ° / 23 °
Aksaray nöbetçi eczaneleri